1.GÜN CUMARTESİ: ( ABANT GÖL’Ü – SAFRANBOLU – HIDIRLIK

FMY TURIZM  otobüs içi ikramları eşliğinde katılan misafirlerimizle Bolu Dağı’nın eteklerinde bulunan Abant Gölü’ne doğru yola çıkıyoruz. Göl kıyısına gelindiğinde yürüyüş yapabilir, dileyenlerse fayton veya atla gezinti yapabilirler. Adapazarı – Düzce – Bolu  – Gerede – Karabük üzerinden Türklerin ve Rumların ortak yaşantısının izlerini taşıyan müze kent Safranbolu’ya varış. Panoramik olarak göreceğimiz Hükümet Konağı’nın ve Saat Kulesinin bulunduğu Kale Mevkiini Hıdırlık Tepesinden fotoğraflıyoruz. Buradan hiç bir evin diğerinin görüşünü kısıtlamadığı ve ne kadar düzenli bir şekilde konumlandırıldığını görebileceksiniz. Safranbolu’nun ruhunu yansıtan sokaklardan geçerek Semerciler, Manifaturacılar, Demirciler, Bakırcılar Çarşılarını, panoramik Cinci Hanı ve Hamamı, İzzet Mehmet Paşa Camii, Akçasu Kanyonunu, Köprülü Mehmet Paşa Camiini ve avlusundaki Güneş Saatini geziyoruz. Evleri ve lokumlarıyla meşhur Safranbolu’da en güzel gezi evi olan Kaymakamlar Konağı’nı gezerken kendinizi zaman makinesindeymiş gibi hissedeceksiniz. Tarihi kentin meşhur lokumcusun da lokuma dair bilgi alırken aynı zamanda lezzetli lokumlarından tatma ve alışveriş imkânı. Yemeniciler Arastasında verdiğimiz alışveriş molasını takiben akşam otelimize dönüyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz.

 2.GÜN PAZAR: ( YÖRÜKKÖYÜ  – AMASRA – DEVREK )

Sabah otelimizde alınan açık büfe kahvaltı sonrası hareketle, eski bir Bektaşi köyü olan Yörükköyü’ne varış. Köyün ortak yaşamını yansıtan çamaşırhane gezisini yaparken bu kadar çok detayın düşünülmüş olmasına şaşıracaksınız.  Ardından Sipahioğlu Konağı’nın harem ve selamlık bölümlerini geziyoruz. Köy kahvesindeki molayı takiben üzerinden tarihçi Strobon’a göre Amazonlar tarafından kurulmuş olan, adını bir Pers prensesi Amastris’den alan Karadeniz’in eşsiz güzelliklerine sahip Fatih Sultan Mehmet tarafından “Çeşm-i Cihan buramı ola ?”

( Dünya’nın Gözü ) diye adlandırılan Amasra’ya varış. İhtişamını halen koruyan surlarla çevrili kent sokaklarında gezerken küçük bir adayı anakaraya bağlıyan Kemere Köprüsü, Kilise Camii ve Çekiciler Çarşısını görüp ünlü balık restoranlarında öğle yemeği molası, yemek sonrası Osmanlılar döneminde Bahriyeyi Hümayun sonrasında mızıka okulu olarak da kullanılan Amasra Müzesi gezisinin ardından kentten ayrılıyoruz. Bartın – Çaycuma üzerinden bastonlarıyla ünlü Devrekte bir baston atölyesine uğradıktan sonra aşçılarıyla meşhur Mengen – Yeniçağ Bolu – Adapazarı üzerinden İstanbul’a dönüyoruz. Siz sayın misafirlerimizi bir dahaki FMY TUR organizasyonun da görüşmek üzere sizleri aldığımız noktalara bırakarak vedalaşıyoruz.